Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Aklı hainlerden almışlar! İmamoğlu’nun ‘sistem’i de FETÖ’nün ‘himmet’i gibiymiş

İBB yolsuzluğuna ilişkin düzenlenen iddianamede İmamoğlu’nun kurmuş olduğu ‘sistem’in tıpkı Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ‘himmet’i gibi faaliyet yürüttüğü belirtildi. İmamoğlu suç örgütünün casusluk faaliyetlerine bakan Hüseyin Gün’ün gizli ajandasında FETÖ/PDY’nin “İngiltere imamı” olarak bilinen Mustafa Özcan ile yüz yüze görüşme yapıldığı ve ondan öneriler alındığı bilgilerinin yer aldığı ortaya çıktı.

İBB yolsuzluğuna ilişkin düzenlenen iddianamede İmamoğlu'nun kurmuş olduğu 'sistem'in tıpkı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandığı belirtildi.

3 bin 900 sayfadan oluşan ve aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 105’i tutuklu toplam 402 kişi hakkındaki iddianamede, İmamoğlu’nun 142 farklı eylemle suçlandığı kaydedildi.

Örgüt yöneticileri olarak Murat Ongun, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün’ün isimleri sıralandı.

Şemada, 10 ismin ise doğrudan İmamoğlu’na bağlı çalıştığı iddia edildi. Bu isimler şöyle sıralandı: Mehmet Murat Çalık, Tuncay Yılmaz, Yakup Öner, Mustafa Akın, Resul Emrah Şahan, Mehmet Pehlivan, Yiğit Oğuz Duman, Bakir Aydöner, Hakan Karaniş ve Sarp Yalçınkaya.

Ekrem İmamoğlu’nun Suç Örgütünün temellerini Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemindeki usulsüzlüklerle attığı ortaya çıktı.

“ŞİMDİ KAŞIKLA VER, İLERİDE KEPÇEYLE ALIRSIN”

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde tohumlarını attığı ve kurup yönetmiş olduğu “sistem” olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütüne maddi kazanç sağlamak için şahısları, “Geleceğin Cumhurbaşkanına yardım yapıyorsun. Şimdi verme vakti Ekrem Başkan, Cumhurbaşkanı olunca şimdi verdiklerini ileride fazlasıyla alacaksın, bizim dönemimiz çok yakın! Şimdi kaşıkla ver, ileride kepçeyle alırsın. Kardeşim! Geleceğin Cumhurbaşkanına yardım etmekten niye geri duruyorsunuz” sözleriyle ikna etmeye çalıştığı belirtildi.

İLK HEDEF CHP’Yİ ELE GEÇİRMEK

İmamoğlu Suç Örgütü’nün ilk hedefinin CHP’yi ele geçirmek amacıyla fon oluşturmak olduğu, bu sayede CHP’nin içindeki delege seçimlerinde bu fonu kullanarak parti yönetimini ele geçirmek, bu sayede de partinin siyasi hedeflerini etkilemek olduğu iddianameye yansıyan ifadelerle ortaya çıktı.

İmamoğlu’nun oluşturduğu ve “sistem” olarak tabir ettiği suç örgütü ile amaçlarından birinin, kendisini gelecekteki ilk seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yapmak olduğu, şüpheli Sarp Yalçınkaya’nın İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne ilişkin iddianamede yer alan “seçimi kazanmamız için en az 2 milyar dolar paraya ihtiyacımız var” şeklindeki ifadeleriyle ortaya çıktı.

İMAMOĞLU’NUN ‘SİSTEM’İ DE FETÖ’NÜN ‘HİMMET’İ GİBİYMİŞ

İmamoğlu’nun; Sahip olduğu kamu gücünü sonuna kadar kullandığı ve kullandırttığı, Belediyelerden, İBB ve iştiraklerinden kendisi ya da yöneticileriyle bağlantılı olan iş insanlarına ihaleler aldırdığı, Kurulan paravan şirketler üzerinden toplamda milyarlarca lira tutarlı ihaleler alındığı, Çok sayıda ruhsat ve imar usulsüzleri yapıldığı, Alınan ya da aldırılan ihalelerden, usule aykırı verilen ruhsat ya da imar izinlerinden gelen paranın yüzde 10-15 kadar kısmının kurulan “sisteme” (örgüte) aktarıldığı, Örgüt içerisinde yer alan lider, yönetici ve üyelerin iddianame içerisinde izahı yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar sonucunda şahsi olarak da ciddi şekilde zenginleşmelerine sebep oldukları, Paravan olarak kullanılan kişilerden elde edilen ve akabinde “sisteme” aktarılan paraların suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu’nun gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kaynak oluşturulmaya çalışıldığı, bu kaynağın hem maddi kaynak hem de insan kaynağı olduğu tespit edildi.

İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne ilişkin iddianamede; örgütün diğer birçok iştirak yapılanmasında olduğu gibi; Kültür A.Ş ve MEDYA A.Ş kanalıyla kamu bütçesini suç örgütüne aktardığı, elde edilen bu haksız kazanç ile, suç örgütü liderinin siyasi faaliyetlerinin organize edildiği, aynı zamanda kişisel zenginleşme yoluna gidildiği tespit edildi.

İmamoğlu’nun kasası olarak bilinen Adem Soytekin ise ifadesinde, “Bu işler dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yardımcısı Mehmet Murat ÇALIK bilgisi dahilinde yapılmıştır. Beylikdüzü’de Murat ÇALIK teknik işlerdeki konulara, Fatih KELEŞ ise İBB’de de devam ettiği nakit para alma konularında görevliydi. Ben inşaat yaptığım için ‘dikkate gelmez’ düşüncesiyle bu daireleri de benim üzerime aldılar. Ben bunların sadece emanetçisiydim, asıl sahibi değildim” dedi.

TOPLUMU ETKİ ALTINA ALMAK AMACIYLA KİŞİSEL VERİLERİ VE SANDIK VERİLERİNİ ELE GEÇİRDİLER

Örgüt lideri Ekrem İmamoğlu liderliğinde kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün, ‘toplumu etki altına almak amacıyla kişisel verileri ve sandık verilerini ele geçirdikleri, vatandaşların konum bilgilerini bunlarla birleştirerek yurt dışına ve özel şirketlere sızdırıp analiz ettirdikleri “İstanbul Senin” uygulamasının tanıtım ve yaygınlaşma faaliyetlerini bizzat yürüttüğü tespit edildi.

‘İstanbul Senin’ uygulamasıyla vatandaşların kişisel bilgilerini elde eden Ekrem İmamoğlu Suç Örgütünün bilgileri çaldırdığı ve bilgilerin yasadışı sitelerde satıldığı tespit edildi.

İmamoğlu Suç Örgüt yöneticileri Murat Ongun ile Serdal Taşkın’ın konuşmalarından yapılan tespitlere göre örgütün amacının belediyeye ait imkânları kullanarak vatandaşların kişisel verilerini toplamak ve siyasi çıkar uğruna işlemek olduğu tespit edildi.

İBB yönetiminin “İstanbul Senin” uygulamasını yaptırdığı Platform İstanbul isimli firmanın 21/09/2020 tarihinde kurulduğu şirket kurucularının KOBİL SWİSS AG (İsviçre ülkesi adresli) ve İsmet Koyun (Almanya ülkesi adresli) olduğu ticaret sicil gazetesinden tespit edildi.

CAMBRİDE ANALİTİCA’YI ÖRNEK ALMIŞLAR

Yapılan araştırmada “İstanbul Senin” isimli uygulama için kurulduğu anlaşılan Platform İstanbul isimli firmanın örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra internetten alan adını sildiği tespit edildi.

İstanbul Senin uygulamasıyla vatandaşların kişisel verilerini çalarak hem ticari hem de siyasi menfaat elde eden İmamoğlu’nun oluruyla ABD’de seçimleri etkileyen ve patlak veren Cambride Analitica skandalını örnek aldıkları tespit edildi.

Örgütün 4 milyon fazla vatandaşların kişisel verilerini izinsiz yurt dışına gönderdiği tespit edildi. Ayrıca örgüt yasa dışı olarak elde ettiği kişisel verileri Yüksek seçim Kurulu’nun (YSK) izni ve bilgisi olmadan CHP’nin sistemine aktarıldığı savcılık dosyasında yer aldı.

Suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu’nun talimatları doğrultusunda, örgüt yöneticisi Murat Ongun milyonlarca kişiye ait verileri ele geçirme ve örgüt faaliyetleri kullanma kapsamındaki çalışmalarına 2019 yılının ortalarında başladığı, Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla, özel vasfa haiz örgüt üyeleri Necati Özkan, Melih Geçek ve örgüt yöneticisi Hüseyin Gün birlikte çalışma yürüttüğü, Murat Ongun’ a bağlı hareket eden ve “iletişim çadırı” olarak adlandırılan birimde sorumlu örgüt üyesi Ulaş Yılmaz’ın da yer aldığı bu çalışmalarda örgütün “Cambirdge Analitica” modellemesi üzerinde çalıştığı, Örgüt yöneticisi Hüseyin Gün’ün çizdiği çerçeve üzerinden Melih Geçek ve Necati Özkan, Hüseyin Gün tarafından yönlendirdiği anlaşılan örgüt üyesi İsmet Koyun ile aynı tarihlerde görüşmeler yürütmeye başladığı, İmamoğlu’nun da bulunduğu, özel içerikli birçok toplantı gerçekleştirdiği tespit edildi.

Örgüt yöneticisi Murat Ongun’a bağlı hareket eden ve “iletişim çadırı ekibi” olarak adlandırılan yerde faaliyet gösteren örgüt üyeleri Ulaş Yılmaz, Esma Bayrak ve Yusuf Utku Şahin ile Melih Geçek’in “İstanbul Senin” uygulamasının hayata geçirilmesi ile elde ettiği birçok veriyi Bilgi İşlem Daire Başkanı olan Erol Naim Özgüner’e ve uygulamada yönetici olan örgüt üyesi Emrah Yüksel ve Iraz Bıyık’a mesaj veya mail atmak suretiyle uygulamanın içerisine işlenmesini sağladığı tespit edildi.

UYGULAMA TAKİP CİHAZI OLARAK KULLNILMIŞ

Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü’nün, amaç ve faaliyetleri doğrultusunda “İstanbul Senin” uygulaması ile vatandaşların özel yaşamları hakkında bilgi sahibi olmak ve usulsüz temin ettiği bu bilgiler ile toplumu manipüle etmek amacıyla birçok kişisel veriyi bir araya getirdiği; bu kişisel verilerle ilgili kişilerin konumlarını eşleştirerek uygulamayı bir nevi takip cihazı olarak kullandığı tespit edildi.

İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’nün temel felsefesinin, elde ettikleri suç gelirlerini “kişisel zenginleşme aracı” ve “siyasetin finansmanı” için kullanmak olduğu deşifre edildi.

İmamoğlu’nu Beylikdüzü Belediye Başkanlığından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına taşımak, CHP’yi ele geçirmek, elde ettikleri bu suç gelirleri ve bu suretle ele geçirdikleri siyasi güç ile örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak olduğu tespit edildi.

Ekrem İmamoğlu’nun’nun Beylikdüzü’nden beri örgüt içerisinde yer alan, basın danışmanı olarak görevlendirdiği örgüt yöneticisi Murat Ongun, siyasi danışmanı olarak görevlendirdiği örgüt üyesi Necati Özkan ve bilişim danışmanı olarak görevlendirdiği örgüt üyesi Melih Geçek aracılığı ile vatandaşların İBB hizmetlerden faydalanmak için telefonlarına yüklediği belediye hizmetlerinin yer aldığı telefon uygulamalarını, tek bir uygulamada birleştirerek “yenilik yapıldığı imajı verilmek suretiyle” faaliyete geçirdikleri ve örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun 2019 seçimleri öncesi seçim sloganlarından olan “İstanbul Senin” adını verdikleri uygulama ile; toplumu etki altı altına almak, vatandaşların gündelik rutinlerine müdahale etmek ve toplumun siyasi tercihlerini belirlemek amacıyla kişisel verileri ve sandık verilerini ele geçirdikleri, vatandaşların konum bilgilerini bunlarla birleştirerek yurt dışına ve özel şirketlere sızdırıp analiz ettirdikleri, bu çalışmalar esnasında da Türk vatandaşı olmayan şahısları kullandıkları soruşturma dosyası kapsamında tespit edildi.

YOLSUZLUĞA 2014 YILINDA BAŞLAMIŞ

İmamoğlu’nun 2014 yılında Beylikdüzü Belediye başkanı olarak göreve başladıktan sonra ilk olarak 2015 yılında kendi başkanlığı yetki alanındaki inşaatlardan ruhsat, imar, iskan izni gibi belediye işlemlerinde çeşitli usulsüzlükler yaparak firma sahiplerinden maddi menfaat temin eden bir yapılanma kurduğu ortaya çıktı.

İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’nün 2015 yılında kurulduğu, 2015 yılında İmamoğlu’nun ve Fatih Keleş, Adem Soytekin, Mehmet Murat Çalık, Tuncay Yılmaz’ın imar izni, yapı ruhsatı, iskan verilmesi için kişilerden maddi menfaat elde ettikleri ve şahısların bu gaye ile bir araya geldikleri, bu şekilde ekonomik çıkar sağlamak üzere bir suç örgütü kurdukları tespit edildi.

İmamoğlu’nun kurmuş olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün Beylikdüzü Belediyesi’nde yapmaya başladığı usulsüzlüklerle örgütün temellerini attığı, bahse konu suç örgütünün eylemleri neticesiyle elde ettiği maddi menfaati ise 2019 yılında İBB başkanı seçilebilmesi amacıyla kullandığı ortaya çıktı.

Örgüt lideri İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra görevinden kaynaklanan imkan ve yetkilerin artmasıyla örgütün faaliyet alanını genişlettiği ve suçtan kaynaklanan kazancı artırdığı, sorumlu örgüt yöneticilerini belirledikten sonra her bir örgüt yöneticisine bağlı hareket eden örgüt üyesi sayısının artırarak faaliyetlerini sürdürdüğü ortaya çıktı.

AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ

İmamoğlu suç örgütünün ahtapotun kolları gibi geliştiği iddianamede yerini aldı. Belediyelerinin sorumluluk sahasına giren konularda dahi suç örgütü üye ve yöneticilerinin karar alma yetkisine sahip olduğu görüldü.. Örgüt lideri Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra, 2019 yılında CHP İstanbul İl Binasının satın alınması sürecinde o dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu saf dışı bırakarak binanın satın alınma sürecini bizzat yürüttüğü ve CHP yönetimine talip olduğuna ilişkin ilk gövde gösterisini yaptığı anlaşıldı.

CHP İstanbul İl binasının satın alımı sürecine ait ‘Para Sayma’ görüntüleri kamuoyuna yansımasıyla Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütü ilk görüntüsünü kamuoyu nezdinde vermişti.

Bu görüntüler üzerine gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerek İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü binanın ‘bağış’ olarak toplanan paralarla satın alındığı algısını oluşturmaya çalışsa da gerçekte durumun farklı olduğu, CHP tarafından bağış olarak toplanan miktar dışında kalan tutarın örgütün suçtan elde ettiği kazançla karşılandığı anlaşıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının verdiği imkan ve yetkileri çıkar amaçlı suç örgütüne kazanç kaynağı haline getiren örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun, suçtan elde ettiği kazancın bir kısmıyla kendisinin ve örgüt yöneticileri/üyelerinin zenginleşmesinde bir kısmıyla da Cumhuriyet Halk Partisi yönetimini ele geçirmede kullandığı ortaya çıktı.

PARALAR FONDAŞA GİTMİŞ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmesinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu yönetimini partiden uzaklaştırmaya yönelik çalışmalar yürüten örgüt lideri İmamoğlu’nun bu amaç doğrultusunda kamuoyu desteği sağlamak üzere çeşitli gazetecilere fon sağlayarak PR yaptırdığı ortaya çıktı. Suç örgütünün medya ve sosyal medya üzerindeki faaliyetlerini örgüt yöneticisi Murat Ongun’un organize ettiği, Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Batuhan Çolak, Yavuz Oğhan ve Ruşen Çakır gibi gazetecilerle çeşitli televizyon kanalları suç örgütü tarafından fonlandığı belgelendi.

2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Genel Seçimlerinde ‘Cumhurbaşkanı Adayı’ olarak gösterilmeyen örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’nin o dönemki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı parti içi gizli çalışmalarını hızlandırarak Kılıçdaroğlu’na yakınlığı ile bilinen Cumhuriyet Halk Partili yöneticileri çeşitli vaatlerle yanına çektiği ve bu konuda gizli toplantılar yaptığı iddianamede yer aldı.

Ahtapot kolları gibi hareket eden ve belediyeleri ele geçiren İmmaoğlu’nun soruşturma safahatinden haberdar olması üzerine “hızlandırılmış Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı”nı gündeme getirerek kurduğu suç örgütünün kamuoyu nezdinde tartışılmasını engellemeye çalıştığı iddianame ile deşifre edildi.

İMAMOĞLU SUÇ ÖRGÜTÜ MOTORİZE DÖVİZCİLER KURMUŞ

Yolsuzluk ve rüşvet yoluyla elde edilen paraları motorize dövizcilere dolar yaptırdıktan sonra özel kasaların bulunduğu villalara götürmüşler. Söz konusu kişiler, illegal yollarla ele geçirdikleri paraları EKO – Sisteme aktarmışlar.

Suç işlemek amacıyla bir araya gelen çete; örgüt lideri olan İmamoğlu’nun talimatları doğrultusunda Belediye iştiraki olan şirketleri ele geçirerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesine aktarılan kamu bütçesini, bu iştirak şirketler eliyle kendi kişisel ve örgüt menfaatleri doğrultusunda harcayarak, devletin ve dolayısıyla vatandaşın kazanımlarını halka hizmet için kullanmak yerine, yasa dışı amaçlar için tükettikleri savcılık tarafından belgelendi.

Şüpheli Berat Kapki ifadesinde, “Bankalardan çekilen nakit paraları elden teslim alıp Ferko Plaza’da bulunan Murat Kapki’nin şirketine ve Acarkent’te bulunan villasına birçok kez götürdüm. Murat Kapki’nin Ferko Plaza’da bulunan odasında gizli bir bölme vardı. Bu bölmede bir dolap bulunuyordu. Bu dolabın kapısı açıldığında içeride yaklaşık bir buçuk metre kare büyüklüğünde ve bir buçuk metre uzunluğunda bir kasa vardı. Paraları bu kasada tutardı. Murat Kapki, ofise gelen bu nakit paraların büyük bir bölümünü dövize çevirerek genelde dolar alırdı. Şirkette çalışan Sinan Sepetçi, dövizcileri ofise çağırırdı ve bu suretle dövizler teslim alınarak paralar kuryelere verilirdi. Murat Kapki’nin Acarkent’te oturduğu B209 numaralı villasında da aynı şeklide bir metre büyüklüğünde iki adet kasa bulunurdu. Sahte faturalarla nakde çevrilip aklanan paraların büyük bir bölümü Acarkent’teki villaya, Feyza Hanım’ın himayesine gönderilirdi” dedi.

İBB’DEKİ YOLSUZLUK AĞINI BÖYLE İFŞA ETTİ

Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas, İBB’deki yolsuzluk ağını ifşa etti. 9 Mart’ta “olası operasyona karşı hazırlık toplantısı yaptıklarını” anlatan Abbas’ın ifadesi, İBB yetkililerinin 10 gün önce operasyondan haberdar olduğunu ortaya koydu.

Abbas, bir avukatın yönettiği toplantıda, İBB’ye olası operasyon ihtimalinin masaya yatırıldığını ifade etti. Abbas, “Bu toplantıda Murat Ongun, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız hakkında sınırlı bilgi verilmesi, tüm çalışanların ağız birliği yapması kararlaştırıldı. Olası operasyonda Kültür A.Ş. özelinde hangi avukatların kimi müdafaa edeceği önceden belirlendi” dedi.

Kültür A.Ş.’deki büyük vurgunu da anlatan Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas, Murat Ongun ve Ertan Yıldız’ın Dijital Müze Projesi’ni yüklenen firmadan 13 milyon 250 bin lira para aldığını, para transferini de Barış Kılıç’ın gerçekleştirdiğini söyledi. Abbas 2024 seçimleri öncesinde de CHP’nin kampanyası için medya fonu oluşturulduğunu, sadece Kültür A.Ş.’den buraya 9-10 milyon TL aktarıldığını ifade etti.

İmamoğlu’nun talimatıyla suç örgütün Kültür ve Medya yapılanmasının başına geçen Murat Ongun, milli günler, bayramlar, etkinlikler, konserler gibi organizasyonlarına ilişkin yapılacak olan ihale, mal ve hizmet alımı işlerinin başına İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde hiç bir resmi görevi olmayan firari Emrah Bağdatlı’yı getirdiği ortaya çıktı. Bağdatlı’nın kendisinin ve yakınları adına kurulan şirketler üzerinden bu ihale, hizmet ve mal satın alım işlerinin büyük bir kısmını aldığı belgelendi. Bağdatlı’nın böylece hem kişisel zenginleşme sağladığı hem de İmamoğlu suç örgütünün ‘sistemine’ milyarlarca Türk Lirası aktardığı ortaya çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ihaleler, ihaleye fesat karıştırma eylemleri ile öncelikle Kültür AŞ ve Medya AŞ uhdesinde bırakıldığı tespit edildi. İhalelerin Kültür AŞ ve Medya AŞ ye bırakılmasının ana amacının bu şirketler üzerinden yasal mevzuat kısıtlaması olmadan istedikleri kişi ve firmalara söz konusu hizmet ve mal alımı işlerini serbestçe verebilmelerinden kaynaklandığı öğrenildi.

GAYRİ RESMİ BAĞLARI TESPİT EDİLDİ

İBB tarafından gerçekleştirilen ihaleler belirli bir plan dahilinde iştirak şirketlerin uhdesinde bırakıldıktan sonra bu iştirak şirketler eliyle ilgili hizmet ve mal alımları, bazen bütün halinde bazen de parçalara ayırmak suretiyle, 3G kapsamında yapılan alt ihaleler ve doğrudan temin yöntemleriyle örgüt üyesi ve şüphelilerin yetkilisi olduğu şirketlere verildiği ortaya çıktı.

Soruşturma kapsamında bu şirketlerin birbirleriyle gayri resmi bağları tespit edildi.

Suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu ve yönetici Murat Ongun’un bu şirketlerin bazılarının fiiliyatta ortağı hatta sahibi olduğu soruşturma kapsamında belgelendi.

İhaleye katılmak için gerekli sermaye, tecrübe gibi yeterliliği bulunmayan şirketler Kültür AŞ ve Medya AŞ tarafından yapılan bu alt ihaleler ile milyonlarca liralık işleri almak suretiyle hayatın olağan akışına aykırı olarak yüksek miktarlarda haksız kazanç elde ettikleri deşifre edildi.

Bu haksız kazancın bir kısmını İmamoğlu suç örgütünün sistemine aktarıldığı, bir kısmını ise kendi kişisel zenginleşmeleri için kullandıkları ortaya çıkarıldı.

Suç örgütü üyesi ve şüpheli konumunda bulunan şahısların yetkilisi olduğu açık hava reklam alanında faaliyet gösteren şirketlere, bazı reklam mecraları ihale yapılmaksızın doğrudan verildiği ortay çıktı.

Ekrem İmamoğlu suç örgütünün yöneticisi Ongun’un yönlendirmesiyle, belediye yetkilisi konumunda bulunan örgüt yöneticileri ve üyeleri ile şüpheli firma sahipleri önceden anlaşarak sözleşmesiz bir şekilde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetki alanında bulunan reklam mecralarına reklam koymuşlar. Önceden yapılan anlaşmaya göre sözde işgal bedeli olarak bu firmalardan ecrmisil tahsilatı yapılmış. Buradaki gerçek amacın şüphelilerin yetkili olduğu şirketlere bu reklam mecralarını yasal mevzuata takılmadan, serbestçe verebilmek ve buradan suç örgütüne para aktar olduğu tespit edildi.

Tahsil edilen ecrimisil bedelleri usulsüzlüğe ve yolsuzluğun üstünü örtmek ve saklamak amacıyla yapılan bir kılıf olduğu ifadelere yansıdı.

Mevzuat gereği ecrimisil bedeli kesildikten sonraki 15 gün içerisinde işgal edilen ilgili reklam İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıtaları tarafından kaldırılması gerekirken, örgüt yöneticisi Murat Ongun’un ve suç örgütü üyesi Kağan Sürmegöz’ün talimatıyla kaldırılmayarak usulsüzlüğe göz yumulduğu da ortaya çıktı.

Ayrıca ecrimisil bedelinin yanı sıra kesilmesi gereken idari para cezaları da kesilmemiş. Bu suretle usulsüz bir şekilde, şüphelilerin yetkilisi olduğu şirketlerden belirli periyotlarla muvazaalı olarak ecrimisil bedeli tahsil etmek suretiyle usulsüz kullandırma devam edilmiş. Böylece ihale yapılarak verilmesi gereken reklam mecraları örgüt üyeleri ve diğer şüphelilere düşük miktarlarla verilerek, idari para cezası kesilmeyerek milyonlarca Türk Lirası kamu zararına sebep olunmuş.

Ayrıca firma yetkilileri ucuz bedellerle bu reklam mecralarını kullanmış olduğundan yine milyonlarca Türk Lirası haksız kazanç sağlamışlar.

Elde edilen bu haksız kazancın bir kısmı ise Ekrem İmamoğlu suç örgütünün ‘sistemine’ aktarıldığı tespit edildi.

İddianame Ekrem İmamoğlu liderliğinde ve talimatıyla, Kültür A.Ş ve Medya A.Ş yapılanması içerisinde Murat Ongun tarafından organize edilen, Necati Özkan tarafından planlanan, Serdal Taşkın, Kağan Sürmegöz, Doğan Hamit Doğruer, Emrah Bağdatlı, Barış Kılıç, Güldem Şık, Fatoş Pınar Türker, Fatoş Ayık, Ceyda Kıryak, İlknur Taşdelen, Elif Güven ve adı geçen diğer örgüt üyeleri tarafından İmamoğlu suç örgütüne fon sağlamak amacıyla KÜLTÜR A.Ş ve MEDYA A.Ş tarafından gerçekleştirilen usulsüz ihaleler, doğrudan teminler, muvazaalı ecrimisil tahsilatları, muvazaalı sözleşmeler ile para tahsilatı eylemleri organize edilerek İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütünün ‘sistem’ isimli yapısının finanse edildiğini belgeledi.

“HER SEFERİNDE YAKLAŞIK 8-10 VALİZ PARA GETİRİLMEKTEYDİ”

İBB yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan İmamoğlu’nun kasası Hüseyin Köksal’ın şoförü Servet Yıldırım tüm para trafiğini anlattı. Yıldırım, “Reklam ihalelerinden gelen paranın yüzde 60’ı Ekrem İmamoğlu’na gidiyor. Hüseyin Köksal’ın kullandığı araç CHP Milletvekili Özgür Karabat’a ait ve çakarlı. Söz konusu araçla ihalelerden elde edilen paraları İmamoğlu İnşaat’a götürdüm. Köksal’ın talimatı üzerine 5-6 defa da İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz’a valizlerle bizzat para götürüp İmamoğlu İnşaat’a ait Beylikdüzü’ndeki ofise teslim ettim. Bu süre içerisinde Zafer Keleş de Hüseyin Köksal’a ait Beylikdüzü’nde bulunan ofise birçok kez yüklü miktarda paralar getirdi. Bu paraları kapalı pickup tarzı araçlarla getirmekteydi. Bir çoğunda farklı arabayla gelmişti. Bu tarz araçlarla para getirdiği zaman her seferinde yaklaşık 8-10 valiz para getirilmekteydi” dedi.

İmamoğlu İnşaat A.Ş.’ye devredilen Güllüce Tarımcılık A.Ş. hisselerinin şirket defterlerinde 158 milyon TL değerinde olduğu halde, 48 milyon TL gösterildiği ortaya çıktı. Böylece İmamoğlu’nun sadece bir şirketin devrinde bile 100 milyon TL’den fazla parayı buhar ettiği ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu’nun kurucusu olduğu SSB Gayrimenkul A.Ş. mevzuata aykırı defter kayıtları ile ASOY İnşaat A.Ş.’den 14 ofisi yalnızca 6,6 milyon TL bedelle devralmış sonrasında ise ASOY İnşaat A.Ş. 47,6 milyon TL’lik daha fatura keserek yeni bir ticari faaliyet gibi göstermiş. Kamuoyunda buna ise naylon fatura düzenlemesi deniyor.

PARA AKIŞINI YÖNETME İŞİNİ “GİZLİ KASASI” FATİH KELEŞ’E VERMİŞ

Suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu’nun usulsüzlere daha Beylikdüzü Belediyesi’nde iken başladığı ve orada elde ettiği haksız kazancı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na aday olmak için kullandığı ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu, rüşvet toplama, ihale yönlendirme ve para akışını yönetme işini “gizli kasası” Fatih Keleş’e vermiş. Keleş’in ise, bu işleri rahat yapabilmek için İBB Florya Başkanlık Konutu’nu kullandığı tespit edildi.

İmamoğlu’nun rüşvet çetesi görevini aksatmadan sürdürmüş. Kadir Gümüş’ün Ağaç A.Ş.’deki alacağından 37 bin 500 dolarlık kısmını rüşvet olarak örgüte verdiği ortaya çıktı.

FETÖ BENZERİ BİR YÖNTEM İLE ÇALIŞMIŞLAR

İmamoğlu suç örgütünün FETÖ benzeri bir yöntem ile çalıştığı ve örgütün, İmamoğlu’nu zengin etmek üzere kurulduğu belirtildi.

Soruşturmada, Kabil Taşçı, Vesa Events’e 749 bin 300 TL, Genç Popülist’e 145 bin 600 TL’lik sahte faturalar düzenlediğini kabul etti. Rüşvet ve iltimastan sonra vergi kaçakçılığı da böylece ortaya çıktı.

TAM BİR ÖRGÜT YAPISI; İMAMOĞLU ONAY VERMİŞ, ONGUN YAPMIŞ

Etkin pişmanlıktan yararlanan A. U. ifadesinde; “Gökhan Köseoğlu, Kültür AŞ bünyesindeki ihaleleri Murat Ongun’un talimatıyla organize ederdi. Bir dönem genel müdür Murat Abbas kendisini sebebini bilmediğim bir anlaşmazlıktan dolayı işten atmayı düşündü fakat bunu Murat Ongun engelledi. Yukarıda anlatmış olduğum süreçler Murat Ongun’un talimatıyla gerçekleşmiştir. Bu işlemlerin Ekrem İmamoğlu’nun onayı olmadan yapılamayacağını herkes bilir” dedi.

Hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin yaklaşık 3 yılda 158.323.438,79 TL değerinde taşınmaza sahip olduğu ortaya çıktı. Bu taşınmazların finansmanının İBB ve iştiraklerinden gelen paralarla sağlandığı ortaya çıktı.

Örgütün inşaat ve imar temelli rüşvet mekanizmasını yürüten Adem Soytekin’in hesabından 2024 yılında 1.667.393.547,00 TL para girişi ve 1.158.906.372,00 TL para çıkışı olduğu ortaya çıktı. Adem Soytekin, rüşvetin toplanması, dağıtılması ve “aklanması” süreçlerinde kilit rol oynamış.

‘İstanbul Senin’ isimli uygulamasının teknik planlayıcısı Necati Özkan’ın örgüt üyesi İsmet Koyun’un firması aracılığıyla uygulamayı yürüten kişi olduğu ortaya çıktı. 4,7 milyon İstanbullunun verilerini ele geçirerek ABD ve Almanya merkezli istihbarat örgütlerine servis eden İmamoğlu suç örgütü üyesi Hüseyin Gün’ün “Siyasal-askeri casusluk suçundan” tutuklandığı ortaya çıktı.

ÖRGÜT, YASA DIŞI YOLLA ELDE EDİLEN MİLYONLARI ELDEN ELE DOLAŞTIRMIŞ!

MASAK incelemelerinde Hüseyin Gün’ün herhangi bir ticari işletmesi bulunmamasına rağmen, yüklü miktarda yurt içi ve yurt dışı para transferleri yaptığı, banka hesaplarında 85 milyon TL tutarında nakit çekim gerçekleştirildiği ancak bu paraların kullanımına dair hiçbir ticari işlem veya kayıt bulunmadığı tespit edildi.

İmamoğlu suç örgütünün casusluk faaliyetlerine bakan Gün’ün gizli ajandasında İngiltere lehine çalışan istihbarat mensuplarıyla iletişim notları, FETÖ/PDY’nin “İngiltere imamı” olarak bilinen Mustafa Özcan ile yüzyüze görüşme yapıldığı ve ondan öneriler alındığı bilgilerinin yer aldığı ortaya çıktı.

HÜSEYİN GÜN’ÜN REHBERİNDEKİ İSİMLER DİKKAT ÇEKTİ

Ekrem İmamoğlu suç örgütünün casusluk faaliyetlerine bakan, 4,7 milyon İstanbullunun verilerini istihbarat örgütlerine dağıtan Hüseyin Gün’ün rehberindeki bazı isimler ise şöyle:

Mark John Spurgeon Allen: İngiltere Dış İstihbarat Servisi (MI6) mensubu, üst düzey yönetici

Christopher Charles James Sturgess: İngiltere Teknik İstihbarat Servisi (GCHQ) yöneticisi, Clearwater Dynamics CTO’su

Martin Howard: İngiltere Savunma Bakanlığı Savunma İstihbaratı Başkan Yardımcısı (2011–2014)

David John Charters: Eski MI6 Başkanı Richard Moore’un yakın arkadaşı olarak kaydedilmiş

David Frank Richmond: İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda Savunma ve İstihbarat Genel Direktörü

Joseph Charles French: İngiltere Savunma Bakanlığı Savunma İstihbaratı Eski Başkanı (2000–2003)

John Taylor Holmes: Eski İngiliz Özel Kuvvetler Komutanı (1999–2001)

Brian Scott: ABD Dış İstihbarat Servisi (CIA) eski ajanı, Patriot Defense Group üyesi

Fiona Hill: ABD Ulusal İstihbarat Konseyi analisti, Beyaz Saray dış politika danışmanı (2017–2019)

David Meidan: İsrail MOSSAD Dış İlişkiler ve Operasyonel İşbirliği eski başkan yardımcısı.