Sözlerine on binlerce şehidi rahmetle anarak başlayan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Tahran’da katledilen Hamas lideri İsmail Haniye ve Filistinli şehitler için Meclis’te bulunan herkesi Fatiha suresini okumaya davet etti. Abbas, “Filistin halkının büyük acısını anlatmaya geldim. Allah’ın bu mücadelemizi zaferle taçlandıracağına ve bu belanın son bulacağına inanmaktayız” dedi.
Mahmud Abbas, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin Filistin halkının meşru haklarını savunan öncü duruşunu takdir ettiğini dile getirdi. Türkiye’nin gönderdiği insani yardımlardan duydukları memnuniyeti ifade eden Filistin lideri, “Bu Meclis çatısı altında toplanan tüm milletvekillerini halkımızın adil davasını savunduğunuz için selamlıyorum. Filistin halkına karşı işlenen tarihi adaletsizliğe, katliamlarına, savaş suçlarına ve soykırıma karşı sizler Filistinlilerin yanında yer almaktasınız. İsrail’in iğrenç suçlarını kınayan Türkiye’nin tüm siyasi partilerini kutluyorum. Gazze’de halkımıza on binlerce ton insani yardım gönderen Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum” dedi.
Filistin lideri Abbas, Gazze’ye gitme kararı aldıklarını duyurarak, “Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze’ye gitme kararı aldık, bunu yaparız. Bizim hayatımız Gazze’deki çocukların hayatından daha değerli değil. Bizler İslam’ın hükmünü uyguluyoruz: Ya zafer ya şehadet… Gazze’den sonra inşallah Kudüs-ü Şerif’e yöneleceğimi de ifade etmek istiyorum ve ebedi başkentimize de gideceğim” ifadelerini kullandı.
GAZZE’SİZ FİLİSTİN OLAMAZ
Gazze’nin Filistin Devleti’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Abbas, “Gazze’de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze’siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırmayacak ve teslim olmayacaktır. Bizler Gazze’yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an yüzde 70’inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim bunu yapacağız. Katiller savaş suçlarından dolayı kurtulamayacak. Bu suçlar da böyle zamanaşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekilecek” şeklinde konuştu.
Filistinlilerin direnişinin devam edeceğini vurgulayan Abbas, ” İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehir ettirmektir. 1948’de ve 1967’de olduğu gibi aynı trajediyi tekrar yaşatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir. Dimdik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Halkımız ne olursa olsun oradaki gaspçıları defedecektir” dedi.
Kudüs’ün kendilerinin olduğu kadar Türkiye’nin de kalbinde özel bir yere sahip olduğunu belirten Abbas, “Sizin ve bizim için kırmızı çizgimizdir. Filistin toprağının bir zerresi ve bir taşını gözden çıkaran ne bizdendir ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin’den başlar ve Filistin’le biter. Pusuda bekleyen ve hepimizi hedef alan bu düşmana karşı zafere ulaşmanın en kısa yolu gördüğümüz ulusal birliğimizdir” mesajını verdi.
ABD’nin tutumunu eleştiren Abbas, “Gazze’nin altyapısının üçte ikisinden fazlası yıkıldı. Filistin halkı evsiz, yurtsuz bırakıldı. Buna rağmen ABD tam üç kez veto hakkını kullandı. Tüm dünyanın İsrail saldırılarına dur dediği bir zamanda ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullandı. Maalesef Amerika bir felakettir. Ve Amerika felaketi devam ediyor” dedi.
TARİHİ OTURUMDAN NOTLAR
Başkan Erdoğan, kabine üyeleri ve yabancı büyükelçiler toplantıyı locadan izledi. Genel Kurul’da katledilen Hamas lideri İsmail Haniye’nin fotoğrafı yer aldı. Milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı. Milletvekilleri ve davetliler için çeviri yapılan kulaklıklar dağıtıldı. Davetliler dışında TBMM’ye ziyaretçi kabul edilmedi. Filistinli şehitler ve İsmail Haniye ve için Meclis’te dua edildi. Mahmud Abbas’ın 46 dakika süren konuşması dakikalarca ayakta alkışlandı. Oturum sonrası Erdoğan ile Abbas, TBMM’den el ele tutuşarak ayrıldı.